Tıslarlar, sürünürler ve ne yazık ki hiçbir şeyden haberi olmayan avlarını ısırırlar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yılanlar her yıl yaklaşık 5.4 milyon insanı ısırıyor ve bu da 81.000 ila 138.000 kişinin ölümüne neden oluyor. Zehirli yılanlar kurbanlarını, tükürük bezinde ürettiği zehrini dişlerini kullanarak avına enjekte eder ve öldürür.
2019’da yapılan bir araştırmaya göre yılan zehri, kurbanda hareketsiz kalma, kanamadan doku ölümü ve iltihaplanmaya kadar ciddi reaksiyonlara neden olabilir. Unutmayın! bu sürüngenlerden biriyle karşılaşmanız hayatınıza mal olabilir. İşte zehri sadece küçük avlar için bir yumruk değil, aynı zamanda insanları da öldürebilen dünyanın en zehirli 10 yılanı.
Kara Mamba (Dendroaspis Polylepis)
Afrika’nın en ölümcül yılanı olan Kara Mamba (Dendroaspis Polylepis) sadece iki damla zehirle bir insanı öldürebilir. Adını ağızlarının içindeki koyu, mürekkep renginden alan kara mambalar aslında kahverengimsi renktedir. Ortalama uzunlukları yaklaşık 2,5 metredir ve saatte 19 kilometre hızla hareket edebilirler.
Kara Mamba zehri vücudunuza ne yapar ? Pretoria Üniversitesi’nden Ryan Blumenthal’ın bildirdiğine göre, zehir, enjekte edildikten sonra sinirlerin ve kasların bağlandığı bir bağlantı noktasındaki aktiviteye müdahale ederek felce neden olur. Zehir aynı zamanda kardiyotoksik olduğu için kalp durmasına neden olabilir.
Bilim adamları her yıl kaç kişinin Kara Mambalar tarafından öldürüldüğünden emin değiller, ancak Güney Afrika’daki yılanlarla ilgili ölümlerin en fazlasından sorumlu olduğu tahmin ediliyor.
Bothrops Asper (Fer-de-lance)
1984’te yayınlanan bir makaleye göre, fer-de-lance (Bothrops asper) ısırığı, ısırılan kişi ölmeye başladığında vücut dokusunu siyaha çevirebilir. Orta ve Güney Amerika’da yaşayan ve 1,2 – 2,5 metre uzunluğuna ve 6 kilogram ağırlığa kadar ulaşabilen bu çukur engerekleri, Orta Amerika’daki tüm yılan ısırığı zehirlenmelerinin yaklaşık yarısından sorumludur.
2001 tarihli bir araştırmaya göre. Fer-de-lance zehri bir antikoagülan (kanın pıhtılaşmasını engelleyen bir madde) içerdiğinden, bu yılanın ısırması bir kişinin kanamasının durdurulamamasına neden olabilir. Bu sizi korkutmadıysa, şunu bir düşünün bir dişi 90 taneye kadar yavru yılan verebilir.
Boomslang (Dispholidus Typus)
Yumurta şeklindeki kafası, büyük gözleri ve parlak yeşil desenli gövdesi ile Boomslang oldukça çekicidir. Güney Afrika Ulusal Biyoçeşitlilik Enstitüsü’ne göre, tehdit edildiğinde, yılan boynunu iki katına kadar şişirir ve pulları arasında parlak renkli bir deri ortaya çıkar.
Boomslang ısırığından ölüm korkunç olabilir. Kurbanlar yoğun kas ve beyin kanaması geçirir ve bunun da ötesinde, diş etleri, burun delikleri ve hatta en küçük kesikler dahil olmak üzere olası her çıkıştan kan sızmaya başlar. Eğer hızlı davranılırsa, Boomslang için bir panzehir vardır.
Araştırmacıların 2017’de bildirdiğine göre, herpetolog Karl Patterson Schmidt genç bir Boomslang (Dispholidus Typus) tarafından baş parmağından ısırıldıktan yaklaşık 24 saat sonra gözlerinden, akciğerlerinden, böbreklerinden, kalbinden ve beyninden kaynaklanan iç kanamadan öldü. Diğerleri gibi, Patterson Schmidt de Boomslang (Dispholidus Typus) gibi arkadan dişli yılanların insanlar için ölümcül olacak kadar büyük bir zehir dozu üretemeyeceğine inanıyordu. Yanılmışlardı.
Michigan Üniversitesi Zooloji Müzesi’ne göre, Afrika’nın her yerinde bulunabilen ancak öncelikle Svaziland, Botsvana, Namibya, Mozambik ve Zimbabve’de yaşayan Boomslang, arka dişli yılanların en zehirlilerinden biridir. Bu tür yılanlar, dişlerini kullanılmadıklarında tekrar ağızlarına katlayabilirler. Müzenin bildirdiğine göre, diğer ölümcül yılanlarda olduğu gibi, bu yılanda da kurbanlarının iç ve dış kanamalarına neden olan hemotoksik zehir var.
Kaplan Yılanı (Notechis Scutatus)
Güneydoğu Avustralya’nın dağlarına ve otlaklarına özgü olan doğu kaplan yılanı (Notechis scutatus), adını vücudundaki sarı ve siyah bantlardan alıyor, ancak Avustralya Müzesi’ne göre tüm kaplan yılanı türlerinde bu desen bulunmuyor. Adelaide Üniversitesi’nin bildirdiğine göre, yılanın güçlü zehri insanlarda ısırıktan sadece 15 dakika sonra zehirlenmeye neden olabilir ve kaplan yılanı yılda ortalama en az bir ölümden sorumludur.
Russell Engereği (Daboia Russelii)
25 Mart 2021’de yayınlanan araştırmaya göre, Hindistan’da her yıl yaklaşık 58.000 ölüm yılan ısırıklarına bağlanıyor ve bu ölümlerin çoğundan Russell engereği (Daboia russelii) sorumlu. Araştırmacıların 2021’de bildirdiğine göre, bu tür engereklerin en ölümcüllerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bu gececil engereğin çeltik tarlalarında dinlenmeyi sevdiği Sri Lanka’da, hasat zamanı çeltik çiftçileri arasında yüksek ölüm oranlarına neden olurlar.
Russell engereğinin zehri çok çeşitli semptomlara yol açabilir: akut böbrek yetmezliği, şiddetli kanama ve çoklu organ hasarı. Zehirin pıhtılaşma ile ilgili bazı bileşenleri de akut felçlere ve nadir durumlarda hipofiz bezinin belirli hormonları üretmeyi bıraktığı Sheehan sendromuna benzer semptomlara yol açabilir.
Testere Pullu Engerek veya Çöl Engereği (Echis Carinatus)
Testere Pullu Engerek (Echis carinatus), Hindistan’daki “Büyük Dörtlü”nün en küçük üyesidir. Russell engereği (Daboia Russelii), Mavi Bongar (Bungarus caeruleus) ve Adi Kobra (Naja naja) ile birlikte ülkedeki ısırıklardan ve buna bağlı ölümlerin çoğundan sorumlu oldukları düşünülmektedir.
Yılanlara atfedilen basmakalıp “tıslama” sesi yerine, bu engerek tehdit edildiğinde özel tırtıklı pullarını birbirine sürterek “cızırtılı” sesler çıkartır. Bir kişi bu Testere Pullu Engerek tarafından ısırıldıktan sonra, bölgede lokalize şişlik ve ağrıya, ardından potansiyel kanamaya sahip olacaktır. Learning Animal Research eğitim derneğine göre, zehir kişinin kan pıhtılaşmasını engellediği için iç kanamaya ve nihayetinde akut böbrek yetmezliğine yol açabilir. Isırılan kişinin hayatta kalması için ısırmadan sonraki saatler içinde panzehrin (bu yılan için dokuz tür panzehir vardır) uygulanması gerekir.
Şeritli Krait Yılanı (Bungarus Fasciatus)
Şeritli krait yılanı (Bungarus fasciatus) gün boyunca yavaş hareket eder ve hava karardıktan sonra ısırma olasılığı çok daha yüksektir. 2016 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, bu yılanın zehri kasları felç edebilir ve diyaframın hareket etmesini önleyebilir. Bu, havanın akciğerlere girmesini engeller ve boğulmaya neden olur.
Kral Kobra (Ophiophagus Hannah)
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’ne göre kral kobra (Ophiophagus hannah) dünyanın en uzun zehirli yılanıdır, Kral Kobranın boyu 5,4 metreye kadar ulaşabilir. Smithsonian Enstitüsü’ne göre bu yılanın etkileyici görme yeteneği, hareket eden bir kişiyi yaklaşık 100 metre öteden görmesine olanak tanıyor. Bir kral kobra tehdit edildiğinde, başının etrafındaki deriyi dışarı çıkarmak için boynundaki özel kaburgaları ve kasları kullanır.
Yılan zehrinin gücünden daha önemli olan şey kurbanlara enjekte edilen miktardır. Her ısırık yaklaşık 7 mililitre zehir verir ve bu yılan hızlı bir şekilde üç veya dört ısırıkla saldırma eğilimindedir.
Maryland Üniversitesi’nden moleküler biyolog Sean Carroll, Kral Kobranın tek bir ısırığının bile bir insanı 15 dakikada ve yetişkin bir fili sadece birkaç saatte öldürebileceğini söyledi.
Kıyı Taipanı (Oxyuranus Scutellatus)
Avustralya Müzesi’ne göre inanılmaz hızı sayesinde kıyı taipanının (Oxyuranus Scutellatus) farkına varana kadar birçok kez ısırılabilirsiniz. Ilıman ve tropik kıyı bölgelerinin nemli ormanlarında yaşayan kıyı taipanı tehdit edildiğinde, olağanüstü bir hassasiyetle tüm vücudunu yerden kaldırır ve düşmanına zehir enjekte eder.1956’dan önce (etkili bir panzehir üretilmeden önce) bu yılanın ısırığı neredeyse her zaman ölümcüldü.
İçbölge Taipanı (Oxyuranus Microlepidotus)
İçbölge taipanı (Oxyuranus Microlepidotus) en zehirli yılanlardan biridir, yani zehrinin çok küçük bir kısmı avını (veya insan kurbanları) öldürebilir. Queensland ve Güney Avustralya’nın taşkın yataklarının kil yarıklarında, genellikle diğer hayvanların önceden kazılmış yuvalarında sıkışmış halde yaşıyorlar. Avustralya Müzesi’nin bildirdiğine göre, kıyı taipanından daha uzak yerlerde yaşayan iç taipan, insanlarla nadiren temasa geçiyor. Taipan yılanı kendini tehdit altında hissettiğinde, dışarı fırlamadan önce vücudunu sıkı bir S şekline sokar.
Oxyuranus Microlepidotus‘un zehrini diğer türlerden ayıran ana maddesi hiyalüronidaz enzimidir. Toxins dergisinin 2020 sayısına göre (Yılan Isırıklarının Teşhisi ve Tedavisi İçin Yeni Stratejiler) bu enzim kurbanın vücudundaki toksinlerin emilim oranını artırır.
